Mısır Piramitlerini Uzaylılar Mı Yaptı?
Bugün yapılsa inşaatı 5 milyar dolar civarında tutar. Aynı zamanda her 4 dk’da bir taş blok yerleştirilirse inşaatı 20 yıl sürüyor. İşte karşımızda mısır piramitleri. Piramitlerin gizemini çözmek için adeta zamanda yolculuğa ihtiyacımız var.
Mısır piramitlerini kim yaptı, neden yaptı?
Önce bu sorulardan başlayarak gizemi çözmeye çalışalım. İlk piramit Zoser piramiti. Aşağı yukarı MÖ 2650 yıllarına tekâbül ediyor. Bu piramiti diğerlerinden ayıran özellik ise merdivenli olması ve girişinin merdivenin en üst basamağında olması. Daha sonra gelecek olan 100’ün üzerinde piramitten onu ayıran özellik bu. Dönemin kralı tarafından yaptırılıyor. Yani Firavun. Anlayacağımız üzere kral kendine mezar yaptırıyor. Her kral kendinden bir öncekinden daha büyüğünü yaptırıyor. İş artık gösteri savaşına dönüşüyor.
Şimdi biz artık ne tuhaflık gördük ne de gizem gördük diyebilirsiniz. Ama dediğiniz an yanılırsınız. İlk tuhaflığımızdan başlayalım. Piramitlerin inşaatında kullanılan taşların en hafifi 2 ton ağırlığında. Tamam, olabilir. Fakat en az 100 km uzaklıktan getiriliyor. Bu da olabilir. Ama metrelerce yükseğe çıkarılıyor. Tamam, bu da olabilir. İşte bunların hepsi olabilir. Eğer bu taşları 4 dakikada bir yerleştirirsek inşaat 20 yıl sürecek. Daha sonra inşaat edilecek olan büyük piramitte ise 2 buçuk milyon taş kullanıldı. Günümüzde ise şu anki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkânsız. Çünkü günümüzde kullandığımız harçlardan hiçbirisi bu kadar ağırlığı taşıyabilecek kadar dayanıklı değil. Oysaki mısırlıların yaptığı piramitte ise milyonlarca ton ağırlığı taşıyabiliyor. Bizde ise ise günümüzde, 4000 yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok.
Piramitleri Uzaylılar Mı Yaptı?
Burada bizim karşımıza 2 tane seçenek çıkıyor. Ya eski mısırlılar bizden teknoloji olarak çok ileridelerdi, ya da uzaylılar yaptı. Bu uzaylı fikri biraz garip geliyor bize. Fakat marstan çekilen fotoğrafta piramite benzer bir yapı görülüyor. Marsta piramitin ne işi var ki? Tabi piramitin yapımında bizimde yürüttüğümüz fikirler var. Sarma bir yöntem kullanılmış. Taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyor. İnşaat bittikten sonra ise dıştaki sarmal kısım yıkılarak bugünkü halini alıyor.
Teknik Özellikler
Şimdi birazda teknik özelliklere bir bakalım. Dünyanın en büyük piramitine bir göz atalım. Keops piramitine. Dünyanın 7 harikasından biri. Üstelik hala ayakta. Yüksekliği 146,7 metre, tabanı ise 234,34 metre. Rakamları küsuratlı söyledim. Çünkü 4 yüzeyin toplamı yüksekliğin karesine eşit. Yok artık! 4000 yıl önce piramiti inşa et, bir de üzerine bunu hesapla. Üzerine mezar odası yaptır. Bu mezar odasına yılda 2 defa güneş girsin. Biri doğduğu gün, biri tahta çıktığı gün. Bu da yetmesin gibi piramitin içerisini labirent gibi yap. Piramitin içerisine pis su koy arınarak çıksın, süt koy bozulmasın yoğurt olarak çıksın, çöp koy kokmasın.
Mısırlılar “Pİ” Sayısını Biliyordu (π)
Tam böyle kafamız allak bullak oldu derken bir de şöyle bir şey söyleyeceğim size; büyük piramitin tabanının yüzeyi piramitin yarsının 2 katına bölünürse pi sayısı çıkıyor karşımıza. Eski mısırlılar pi sayısını biliyordu.
Pİ sayısına ait ilk bilgilerin Eski Mısırlılar’da mevcut olduğunu görüyoruz. Mısırlılar, yüzey ve hacım hesapları yaparken, π sayısına ait yaklaşık değer kullanmışlardı. Eski Mısırlılar’dan kalma, bazı papirüslerin, özellikle, Rhind Papirüsünün değerlendirilmesi sonucu, daire alanı için, bugünkü gösterim şekliyle :
A = [1-(1/9)]2 .R2
Formülünü kullandıkları anlaşılıyor. (Burada R yarı çapı göstermektedir.)
Bu formül, yarıçapı cinsinden düşünüldüğünde, bugünkü gösterim ve düşünce şekline göre :
.r2 = (8/9)2 .R2
Şeklinde yazılabilir. Burada, 1 birim yarıçaplı çember düşünerek, r ve R için bilinen değerleri yazarsak :
= 4.(8/9)2 = (16/9)2
Sonucu Elde edilir. Bu durumda; Eski Mısırlılar’ın, π için, 4.(8/9)2 değerini kullanmış oldukları anlaşılmaktadır. Pİ değerini, ondalık kesir şeklinde düşündüğümüzde :
= 4.(8/9)2 = 4.(64/81) = 3,1604
elde edilir.
Fakat, π için bazen kısaca 3 değeriyle de yetinildiği oluyordu.
Bu durumda; bugünkü gösterim şekliyle düşünüldüğünde, Eski Mısırlıların, π sayısı kavramını bildikleri ve π değeri için 3,160 değerini Archimides’ten 2700 yıl kadar önce kullanmış oldukları anlaşılır.
Teknoloji Olarak Daha mı Öndelerdi?
Eski Mısırlıların teknoloji olarak daha ileride olduğunu düşünüyoruz. Daha basit düşünelim. Yahu adam kendisi için mezar yaptırıyor, kendini mumyalatıyor, üstelik değerli eşyalarıyla beraber. Bu bildiğin ilkellik işte. Öldükten sonraki yaşama inanıyorlar. Bedenleri ve eşyaları bir sonraki yaşamda kullanacaklarını düşünüyorlar. Fakat asıl ilginçlik şurada başlıyor. Cesetlerin daha sağlam kalabilmesi için piramitte kuvars kullanmışlar. Aynı zamanda dolamit, aynı zamanda radyoaktif granit kullanmışlar. Birde mühürlü bakır odaları mevcut. Bütün amaçları ceset bozulmasın diye mi acaba? O zaman kafamızda biraz toplayalım mı? Piramitin en tepesinde altın bir üçgen kısım var (günümüzde ise çalındığı için yok), koridorları radyoaktif granit ile dolu, aynı zamanda alt kısım kuvars döşenmiş ve kilitli bakır odaları var. Piramitin altından nehir geçiyor. Bir saniye ya! Bu bildiğimiz elektik üretimi. Çünkü basınç altındaki kuvars titreşim alırsa elektik iyonları üretir. Elektriği en iyi ileten ise altındır. O zaman eski mısırlılar elektrik mi kullanıyorlardı? Eğer ki bunlar tesadüfen yapılmadıysa, bizden çağ olarak çok ileridelerdi. Kablosuz elektrik kullanıp, üstüne bir de dağıtıyorlardı. Üstelik motor kullanmadan elektriği doğal yolla üretebiliyorlardı. Tabi bunlar tesadüf değilse. Eğer tesadüfse zaten ortada bir problem yok. Fakat tesadüf değilse, Mısırlılara bir şey oldu ve ortadan kayboldu.